1 Sözlerime nerden ve nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Belki bazılarınıza süslü edebiyat cümleleri gibi gelebilir yazdıklarım fakat gerçekten noktasından virgülüne kadar yazacaklarım hepsi içten ve bütün samimiyetimdir. 4 yıl önce tanıdım seni; görünmeyen ayak bileğinden tut, saç teline kadar öyle saf ve temiz aşık olmuştum ki sana, sana olan duygularımı yıldan yıla içimde hep masum bir çocuk gibi senden, toplumdan, kendimden bile gizledim. Senin bana bir merhaba deyişin bile bütün dillerdeki seni seviyorum kelimelerinden daha güzel gelirdi bana. Seninle derste ve ders aralarında, koridorda göz göze geldiğimde tarifi olamayan en güzel duyguydu. Gözbebeklerim yerinden fırlayacak gibi oluyordu. Seni o kadar temiz ve saf seviyordum ki ALLAH şahidim bırak sana açılmayı sana bakmaya kıyamıyordum. Geçen sene tarih bölümü bitirdin ama hala ek olarak ilahiyat olarak okuduğunu biliyorum. Seninle belki şimdi ayrı şehirlerdeyiz ama aynı gökyüzüne bakıp, aynı güneşle uyanıp, aynı nefesi solumak bile yetiyor bana... Sonuç olarak bu dünyada ne ben bu dünyada gönül penceremi açıp sevda türküsünü haykırdım, ne de senin Fuzuli misali sana aşık olan benden haberin oldu. Olsun seninle bu fani dünyada kavuşamadık ya dilerim Rabbim öbür kalıcı hayatta beni senin varlığınla şereflendirir. Ayağın taşa değip hiç incinip cennet yüzün asılmasın inşallah...